| Turkish | English | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | (araştırma) alan | field n. | ||
|
At the conference, she met other scholars from her field. Konferansta kendi çalışma alanından olan diğer akademisyenlerle tanıştı. More Sentences |
||||
| Turkish | English | |
|---|---|---|
| Math | ||
| Math | cebirde alanları ve cisim genişlemelerini konu alan araştırma alanı | field theory n. |
| Biology | ||
| Biology | alan araştırmaları yapmak için kurulan araştırma merkezi | field centre n. |
| Environment | ||
| Environment | uluslararası sulak alan araştırma bürosu | international wetland research bureau n. |
| Environment | birbiriyle ilişkili girişimleri, işletmeleri veya araştırma kurumlarını barındırmak için tasarlanmış alan | park n. |
